Vizyona Giriş

Merhaba insanlar,
   Öncelikle eğitim kelimesinin köküne dokunarak eğitimin tanımını yapmamız gerekir. Eğitim kelimesinin kökü eğmektir. Yani kişiyi istenilen şekilde yontma, şekil verme durumuna getirme hatta itaatkar boyuta getirmektir. Bireyin tüm doğallığını, kendiliğini, kendini gerçekleştirme isteğini ve kabiliyetini elinden almaktır. Birey, düşünme yetisiyle istediği bilgiye ulaşabilir ve onu kullanabilir. Ancak eğitim bireye dikte bilgiler verir ve onu kullanmayı en aza indirgenmiş şekilde öğretir. Kişiyi yüzde yüz düşünmeye asla itmez. Bu şekilde kişi adeta fabrikadan halka ulaştırılan bir ürüne döner.
Tüm bu yorumlar öğrenime karşı olduğumuz anlamına gelmiyor. Öğrenim hayat boyu ve kişinin isteğine bağlı olarak devam eder. Ancak eğitim, zorunlu hale getirilerek adeta bir yaşam kaygısına dönüştürülmüştür. Zaten eğitimin, insana istenilen davranışı kazandırıp onu yontma sanatı olduğunu söylemiştik.
   Türkiye'deki bireyler yaşamaya değil hayatta kalmaya çalışırlar. Bunun içinde uzun planlı yatırımlar yaparlar. Bunun da ancak bir meslekle gerçekleşebileceği adeta kültürümüze kazınmış bir değerdir. Meslek kazanmak için de eğitim bir köprü olarak görülmüştür. Bu eğitim de okul dediğimiz adeta bir hapishaneye benzeyen yapısı ve kurallarıyla teşhir edilen bir merkezde gerçekleştirilmektedir. Bu tespite rağmen gelişme çağındaki bireylerimizi okula göndererek zulüm etmekteyiz. Peki neden bireylerimiz bu zulüme dur diyemiyor? Çünkü okul, mesleğe giden bir yolda köprü olarak görülerek zorunlu hale getirilmiştir. Bu yüzden bireylerimiz hayatta kalma gayesi etrafında bu zulüme boyun eğmektedir.
    Günümüze kadar ve günümüzde üniversite eğitimi meslek bulma ve kurtulma yolunda son basamak olarak görülmüştür ve görülüyor. Ancak üniversiteler meslek edindirme kurumları değildir. İşte bütün yanlışlıklar, zeka ve düşünceyi köreltme, ölüm kaygısı gibi absürdlüklerin yoğunlaştığı nokta burasıdır. Üniversite eğitimi, kişinin ilim öğrenme, düşünmeyi öğrenme, kendini geliştirme gibi minimum kazanımlarını edinmesi için bir basamak olmalıdır. Ancak bu şekilde bir vizyon kazanabiliriz.

MEHMET AKİF ÇAKIR

Yorumlar

Popüler Yayınlar